Birinin kaybıyla başa çıkmak

Çoğu insan için sevdiği birini kaybettikten sonra yeniden hayata tutunmak zordur. Bu makalede, farklı yas biçimleri açıklanmıştır. Ayrıca nelerin kayıpları hazmetmeyi kolaylaştırdığını ve nelerin zorlaştırdığını da öğrenebilirsiniz.

Bir bakışta

  • Çoğu insan, sevdiği biri öldüğünde yoğun şekilde yas tutar.
  • Bazılarında ise bu yas tutma süreci çok uzun sürer ve hayatı güçlü bir şekilde etkiler.
  • Ölen kişiyle ilgili düşüncelerden kaçınmak da durmadan ölen kişiyi düşünmek de bu kişinin ölümünü hazmetmeyi zorlaştırır.
  • Yas çok yoğun şekilde yaşanıyorsa arkadaşlara, olumlu aktivitelere ve günlük yaşama odaklanmak yardımcı olabilir.
  • Yasın süresi ve yoğunluğuna bağlı olarak; kendi kendine yardım, yas danışmanlığı ve psikoterapi gibi çeşitli yardım teklifleri sunulur.

Not: Bu yazıdaki bilgiler bir doktor muayenesinin yerini tutamaz ve kişinin kendi kendine teşhis yapabilmesi veya tedavi etmesi için kullanılmamalıdır.

Masanın karşısındaki bir kişi, teselli etmek için başka bir kişinin elini iki eliyle tutuyor.

İnsanlar yasla nasıl başa çıkar?

Sevilen birinin kaybından sonra yas tutmak doğaldır. Ölen kişinin hayatta kalan kişinin hayatında oynadığı role bağlı olarak, bu acı yıllar, hatta on yıllar sonra bile hissedilebilir.

Başlarda hissedilen yoğun ruhsal baskı ve kaybın etkileri, genellikle ilk birkaç aydan sonra yavaş yavaş azalır. Ancak özellikle yıl dönümleri, tatiller veya Noel ile ilgili anılar hatırlandığında, her zaman yoğun bir üzüntü duygusu hissedilir. Bazı insanlarda ise bu yavaş bir iyileşme sağlar. Böylece yeniden hayata dönüp hayata katılabilirler. Ancak hazmetme ve "hayata geri dönme" sürecinde herkes başarılı olmayabilir.

Kalıcı yas bozukluğu nedir?

Bazı insanlarda, yakınlarından birinin ölümünden sonra kalıcı yas bozukluğu adı verilen durum gelişir. Bu durum, sevilen insanın kaza veya intihar gibi beklenmeyen bir şekilde ölmesi halinde daha sık görülür. Bunun sonucunda, durumdan etkilenenlerin yaklaşık yarısında kalıcı bir yas bozukluğu ortaya çıkar.

Eğer kaybın neden olduğu ağır keder ve etkilenme 6 aydan daha uzun bir süre sonra azalmazsa kalıcı yas bozukluğu teşhisi koyulur. Kalıcı yas bozukluğu olan insanlar, ölen kişiyi uzun ve yoğun bir şekilde özlerler ve neredeyse yalnızca onunla ilgilenirler. Bazı insanlarda buna ek olarak bir de depresyon gelişir.

"Kalıcı yas bozukluğu" teşhisi, yası "hastalık" olarak değerlendirmez. Yakınından birinin ölümüne yıllar sonra bile yas tutmak insani bir durumdur. Bu teşhis daha çok olası bir psikoterapötik destek ihtiyacının tespit edilmesini sağlar.

Önemli bilgi: Psikoterapi; kaybın kabullenilebilmesini, ayrılık acısının azaltılmasını ve dolayısıyla genel olarak kederin azaltılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu sırada ölen kişiyle olan bağı korumak da önemlidir.

Kayıpla nasıl başa çıkılır?

Kayıpla başa çıkmanın çeşitli yolları vardır. "Yas tutma" kavramı, sevilen birinin ölümünden sonra önemli anılarla olduğu kadar, ölüm öncesi ve ölüm sırasındaki olaylarla da aktif olarak ilgilenme sürecini tanımlar.

Yas tutan kişi genellikle kayıpla başa çıkmak ile günlük yaşamla başa çıkmak arasında gidip gelir. Bir yandan kayıpla başa çıkmaya çalışır ve yasla başa çıkmanın yollarını arar. Diğer yandan günlük yaşama geri dönmeye çalışır ve iyileşir.

Yas tutan kişi genellikle kaybın verdiği üzüntünün üstesinden gelmek ve günlük yaşamla başa çıkmak arasında gidip gelir.

Bu süreçte ara sıra yas tutmaktan uzaklaşılmalı, yeni görevler üstlenilmeli, yeni roller edinilmeli ve ölen kişi olmadan günlük yaşamla başa çıkmak için gerekli olan şeyler yapılmalıdır. Burada kayıpla başa çıkmak ve günlük yaşamla başa çıkmak arasında sağlıklı bir değişim önemlidir.

Yas tutmada ne yardımcı olabilir?

Yasla başa çıkarken koşulların, kaybın değerlendirmesinin ve sonuçlarının bilincine varmak önemlidir. Yas tutan kişiler, örneğin sevdikleri kişinin yanında olmadıkları için öldüğünü düşünerek, bazen ölümün koşullarından veya ölümden kendilerini sorumlu tutarlar.

Bu anlaşılabilir bir durumdur ve ölen kişiyle olan bağı korumaya yardımcı olur. Ancak bu süreçte olayın değerlendirmesini bir terapistle görüşmek ve birlikte olayı yeniden konumlandırmak yardımcı olabilir.

Ayrıca kaybın hazmedilmesi sırasında dikkatli ve kabullenici bir tutum benimsemek de faydalı olabilir. Bu, insanın o an mevcut olan çeşitli duyguları, düşünceleri ve algıları değerlendirmeden onlara kendini açması demektir.

Kayıpla ilgili düşüncelerinden tamamen kaçınan kişiler, yasla başa çıkmakta zorlanabilirler. Bu durum tam tersi için de geçerlidir. Yani insanlar kayıp hakkında çok fazla, kara kara düşündüklerinde de bununla başa çıkmakta zorlanabilirler. Ölen kişiyi hatırlatan durumlardan ve yerlerden kaçınmanın da durumu kabullenme üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu görülmektedir.

Genel olarak, keder ve acıyla başa çıkmak, ancak daha sonra günlük yaşamın yeni gerekliliklerine de yeniden konsantre olmak yardımcı olabilir. Yani yas tutulmalı, ama yas tutmaktan başka şeylere de odaklanılmalıdır. Duygulara izin verilmeli, ama aynı zamanda dikkat dağıtıcı ve güzel şeylerle de meşgul olunmalıdır. Sürekli ölen kişi düşünülmemelidir. Kişi kendisini ve diğer insanları da düşünmelidir.

Kayıplara dayanmak zordur, ancak mümkündür.

Bu süreçte birçok kişi kayıplara katlanmanın zor ama mümkün olduğunu öğrenir. Bu nedenle kaybın sonucu korkudan geri çekilme olmak zorunda değildir. Kayıptan sonra, insanların daha derinden ilişkilere başlamaları ve yeni rollere, yeni davranışlara ve yeni yaşam tarzlarına cesaret etmeleri de mümkündür.

Zorlaştırıcı ve yardımcı düşünceler

Bazı düşünce veya tutumlar, kaybı hazmetmeyi zorlaştırabilir. Örneğin:

  • Hayatıma devam edersem ona olan sevgime ihanet etmiş olurum.
  • Şunu yapsaydım ölmesine engel olabilirdim.
  • Onsuz yaşamak istemiyorum.
  • Onun ölmesi hiç adil değil.

Şu düşünceler yardımcı olabilir:

  • O benim mutlu bir şekilde yaşamamı isterdi.
  • O zamanki bildiklerimle elimden geleni yaptım.
  • Bu kadar acı çekmemi istemezdi.
  • Acıları nihayet son buldu.

Önemli bilgi: Uzun süre geçmesine rağmen yas tutmaktan başka bir şey yapılamıyorsa ve bundan çok yoğun bir şekilde etkilenildiyse; psikoterapi, kaybın kabullenilmesini sağlamak için yardımcı olabilir.

Yas tutan kişiler nereden destek alabilir?

Çok üzgünseniz, aşırı stresli hissediyorsanız veya sadece yabancı bir uzmanla konuşmak istiyorsanız 0800 - 1110111 numarasını arayarak TelefonSeelsorge (telefonla ruhsal yardım hattı) ile görüşebilirsiniz.

Yas tutan kişiler için kendi kendine ve akrabalarla yardım grupları, yas tutma kafeleri ve yas danışmanlığı hakkında bilgileri Malteser Hilfsdienst e.V.’de bulabilirsiniz.

Kaybın üstünden altı ay geçmesine rağmen hala etkisinden kurtulamadıysanız, psikoterapi desteği almaktan çekinmeyin. Psikoterapistleri örneğin Sağlık Sigortası Hekimleri Birliği’nden bulabilirsiniz. Bunun için 116 117’yi arayabilir ya da Online doktor arama hizmetinden faydalanabilirsiniz.

Deutsche Gesellschaft für Psychiatrie und Psychotherapie, Psychosomatik und Nervenheilkunde e.V. (Alman Psikiyatri ve Psikoterapi, Psikosomatik ve Nöroloji Derneği) tarafından kontrol edilmiştir.

Tarih:
Bu yazıyı faydalı buldunuz mu?