Hastalıklar Kronik ağrı

Kronik ağrı hayatı zorlaştırabilir. Nedeni de her zaman ortadan kaldırılamayabilir. Terapi birkaç alanda birden yürütülür ve ağrıyı azaltmayı ve yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlar.

Bir bakışta

  • Kronik ağrı, genellikle 3 aydan uzun süren ağrılar olarak nitelendirilir.
  • Bunlara, diğer faktörlerin yanı sıra sinir sistemi işlevi bozukluğu veya kronik iltihaplanma neden olabilir.
  • Kronik ağrı, yaşamın tüm alanlarını etkiler ve günlük yaşamı büyük ölçüde zorlaştırabilir.
  • Kronik ağrıları önlemek için akut ağrıların en başta etkili şekilde tedavi edilmesi gerekir.
  • Kronik ağrının tedavisi farklı katmanlardan oluşur ve fiziksel faktörlerin yanı sıra kişinin psikolojik ve sosyal durumu dikkate alınır (biyopsikososyal model).

Not: Bu yazıdaki bilgiler bir doktor muayenesinin yerini tutamaz ve kişinin kendi kendine teşhis yapabilmesi veya tedavi etmesi için kullanılmamalıdır.

Bir doktor yaşlı bir adamın belini muayene ediyor.

Kronik ağrı nedir?

Ağrı, insanların tıbbi yardım almasının en yaygın nedenlerinden biridir. Genellikle şu durumlarda kronik ağrıdan söz edilir:

  • Ağrı 3 aydan daha uzun süre devam ediyorsa
  • Bir yaralanma veya başka tür doku hasarı sonrasında hasarın kaynağı tam olarak iyileşmesine rağmen ağrı devam ediyorsa

Kronik ağrılar sürekli olarak devam edebilir veya tekrar tekrar ortaya çıkabilir. Ağrı bireyler tarafından çok farklı şekillerde algılanır ve sosyal ve psikolojik faktörlerden etkilenebilir.

Kronik ağrı hayatın her alanını etkiler ve yaşam kalitesini bozar. Kronik ağrısı olan kişilerde genellikle kaygı, depresif ruh hali veya uyku bozuklukları gelişir. Bu, ağrı algısı ve ağrı işleme sürecini olumsuz olarak etkileyip ağrıyı daha da şiddetlendirebilir.

Bu nedenle en etkili terapi, çeşitli ilaçlara ek olarak ilgili kişinin psikolojik ve sosyal durumunu da dikkate alan terapidir.

Önemli bilgi: Akut ağrının etkili bir şekilde tedavi edilmesi, kronik ağrı gelişimini önleyebilir. Bu ameliyatlardan sonra özellikle önemlidir.

Kronik ağrı kendini nasıl gösterir?

Ağrılar, kendilerini çok farklı şekillerde gösterir. İç organlardaki ağrı, donuk, derin veya kramp benzeri hissedilme eğilimindedir. Çoğu zaman, tam olarak nerenin acıdığını söylemek mümkün değildir. Kas-iskelet sistemindeki ağrı genellikle batan, çekilme hissi veren veya yakıcı ağrılardır ve yerini tespit etmek daha kolaydır. Sinirlerin hasar görmesinden kaynaklanan ağrı ani ve şiddetli şekilde ortaya çıkabilir ve bu ağrılara karıncalanma, uyuşma hissi veya aşırı duyarlık eşlik edebilir.

Özellikle yaşlı insanlar bazen acılarını tarif etmekte zorlanırlar. Genellikle "rahatsız" edici duygular veya "rahatsızlık "hissi veren şikayetlerden bahsederler. Demans gibi hastalıkları olan kişiler, ağrılarını genellikle kelimelere dahi dökemezler. Ağrı belirtileri örneğin şunlar olabilir:

  • acı çeken çarpık bir yüz ifadesi
  • ağlama ve inleme
  • ağrılı bölgeyi korumaya çalışma
  • solunum zorluğu
  • sersemlik

Kronik ağrının nedenleri nelerdir?

Kronik ağrıya, diğer şeylerin yanı sıra bir sinir sistemi işlevi bozukluğu, ağrı işleme sürecinde bozulma veya kronik iltihaplanma neden olur.

Genellikle kronik ağrı ile seyreden hastalıklar arasında şunlar yer alır:

Farklı nedenler genellikle farklı ağrı türlerine neden olur:

  • Ağrı reseptörlerinin uyarılmasıyla ortaya çıkan ağrılar: Ağrı algısından sorumlu olan sinir uçları ağrı sinyalini iletir. Bu tür ağrı reseptörleri örneğin yaralanma, yanık, böbrek taşı veya kalp krizi gibi durumlarda etkinleşir.
  • İltihaba bağlı ağrı: Dokudaki iltihaplanma sonucunda, iltihap haberci maddelerinin ağrı reseptörlerini de uyarmasından kaynaklanır. Tetikleyicileri enfeksiyonlar veya antikorların vücudun kendi hücrelerine saldırarak iltihaba yol açtığı otoimmün hastalıklardır.
  • Nöropatik ağrı: Sinirlerin doğrudan hasar görmesinden kaynaklanır. Tetikleyicileri sinir yaralanmaları, sinir köklerinde hasar, diyabet gibi metabolik bozukluklar, alkol gibi hücre toksinleri veya zona gibi viral hastalıklardır.
  • Merkezi ağrı: Beyin veya omurilikteki ağrı işleme sürecinin değişmesinden kaynaklanır. Bu durumda beyin, orijinal ağrı nedeninden bağımsız bir ağrı algısı oluşturur. Ağrı algısı, fiziksel bir hasar olmadan da ortaya çıkabilir. Merkezi ağrılar örneğin fibromiyalji, huzursuz bağırsak sendromu veya kronik pelvik ağrı gibi durumlarda ortaya çıkar.

Ağrı sinyalleri bağımsız hale gelebilir. Bu tür durumlarda gerçek tetikleyici artık mevcut olmasa da ağrı devam eder. Uzun süreli ağrı ayrıca sinirleri daha hassas hale getirebilir, bu da ağrı uyaranlarını daha erken ve daha hızlı iletmelerine neden olur. Omurilik ve beyinde oluşan yeni sinir bağlantıları daha sonra bir "acı hafızası" oluşturabilir. Ek olarak, uzun süreli stres, ağrıyı daha erken veya daha yoğun hissetmenize neden olabilir.

Kronik ağrıyı hangi faktörler tetikler?

Kronik ağrı riskini artıran bazı faktörler vardır. Örneğin:

  • Kalıtsal yatkınlık
  • Daha önce uygulanmış fakat yeterince etkili olmamış akut ağrı tedavisi
  • Depresyon veya travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal hastalıklar
  • Olumsuz sosyal koşullar
  • İleri yaş
  • Ağrı kesicilerin, özellikle opioidlerin, uzun süreli kullanımı
  • Alkol veya uyuşturucu bağımlılığı

Kronik ağrının görülme sıklığı nedir?

Her 10 kişiden yaklaşık 2'si 3 aydan uzun süren orta ila şiddetli ağrı yaşadıklarını aile hekimlerine bildirmektedir.

Almanya'da yaklaşık 10 kişiden 2'si devamlı veya tekrarlı kronik ağrı çekmektedir.

Kronik ağrı yaşayan hastaların dörtte üçü 50 yaş üzerindedir. Ağrının en yaygın olarak görüldüğü bölgeler sırt, diz veya baştır. Artroz ve disk kaymaları kronik ağrıların en yaygın nedenlerindendir. 

100 çocuktan yaklaşık olarak 5'inde kronik ağrı vardır.

Kronik ağrının ne gibi sonuçları olabilir?

Yalnızca çok az vakada kronik ağrılar tedaviyle tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. Tedavinin başlıca amacı kronik ağrı çeken kişilerin yaşam kalitesini iyileştirmektir. 

Reçetesiz ağrı kesicilerin kullanımı

Ağrı kesiciler yalnızca sınırlı ölçüde etkili olduğundan kronik ağrılarda dozu sürekli arttırmak veya farklı ağrı kesicileri aynı anda kullanmak gerekebilmektedir. Bu durumda yan etki görülme riski artar. Örneğin parasetamol ciddi karaciğer hasarına neden olabilir. Parasetamol uzun süre boyunca alındığında böbrek hasarına da yol açabilir. 

Reçeteli ağrı kesicilerin kullanımı

Opioidler gibi güçlü ağrı kesicilerin düzenli kullanımı ilaç bağımlılığına yol açabilir. Opioidler aşırı dozda alındığında solunumun durmasına yol açabilir. Bazen opioid alımının bir sonucu olarak aşırı duyarlı ağrı durumları da oluşabilir.

Kronik ağrı nasıl önlenebilir?

Kronik ağrıların önlenmesine yönelik en önemli önlem akut ağrıların etkili şekilde tedavi edilmesidir. Bunun için ağrı konusunda açık ve güvenle konuşabilmek önemlidir.

Kronik ağrı nasıl teşhis edilir?

Temel olarak, önce ağrının kesin nedenini bulmak önemlidir. Bu amaçla röntgen, bilgisayarlı tomografi (CT) veya manyetik rezonans tomografisi (MRT) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Bazı kan değerleri de nedene dair ipucu vermektedir.

Bazen teşhis için sinir blokajı veya sinir iletim hızı ölçümleri kullanılır.

Ancak şiddetli ağrıda bile bir tetikleyici bulmak her zaman mümkün değildir.

Tedavi için ağrıyı tam olarak lokalize edebilmek ve değerlendirebilmek önemlidir. Bunu yapmak için doktor belirli sorular soracaktır, örneğin:

  • Ağrı ne zaman ve nerede ortaya çıktı?
  • Ağrılar nasıl hissediliyor?
  • 1'den 10'a kadar bir ölçekte ağrı ne kadar kötü?
  • Ağrı günlük aktiviteleri nasıl etkiliyor?

Doktorlar fiziki muayene ile bedensel işlevlerdeki olası sınırlamaları belirleyebilir. Ruh hali, uyku kalitesi, ailevi veya mesleki stres ile ilgili sorularla, ağrı algısını etkileyebilecek, eşlik eden durumları öğrenirler.

Kronik ağrı nasıl tedavi edilir?

Mümkünse kronik ağrı için çoklu tedavi uygulanmalıdır. Yani sadece tıbbi tedavi değil, aynı zamanda psikoterapi, fizyoterapi ve mesleki terapi uygulanmalıdır. Tedavinin ağrı tedavisi konusunda uzmanlar tarafından yapılması idealdir. Sosyal tıp danışmanlığı da, kronik hastalığı olan kişiler için yararlıdır.

Kronik ağrı için çoklu tedavi, yani ilaç, psikoterapi, fizyoterapi ve ergoterapinin dahil olduğu bir tedavi uygulanmalıdır.

İlaç dışı önlemler

  • Fiziksel aktiviteler ve egzersiz
  • Fizyoterapi, fizik tedavi, ergoterapi
  • Davranış terapisi, stres yönetimi eğitimi
  • Akupunktur, manuel terapi veya periferik sinir stimülasyonu gibi destekleyici önlemler
  • Aşırı kilo ağrıya neden oluyorsa veya ağrıyı destekliyorsa beslenme danışmanlığı ve kilo kaybı
  • Ağır ortopedik engeller varsa yürüme yardımcısı, splint veya ortopedik ayakkabı gibi yardımcı ekipmanlar

Doktorun önerdiği önlemlerden bağımsız olarak aşamalı kas gevşetme veya sıcak ve soğuk uygulamalar gibi gevşeme yöntemleri de evde destekleyici bir önlem olarak kullanılabilir.

İlaçlı tedaviler

  • Lokal ağrılarda antienflamatuar ağrı kesicili merhemler ve jeller kullanılabilir.
  • Eklem ağrısı veya disk kayması varsa ağrı kesiciler veya antienflamatuar kortizon iğne ile lokal olarak uygulanabilir.
  • Kişide depresyon olmasa bile antidepresanlar ağrı algısını etkileyebilir. Ağrının azalması, ilaca bağlı olarak ancak birkaç hafta sonra fark edilebilir hale gelebilir.
  • Sinir hasarı nedeniyle yaşanan sinir ağrısı için epilepsi ilaçları (antiepileptikler) uygulanır.
  • Kas spazmları ile ilişkili ağrı varsa kas gevşeticiler kullanılır.
  • İbuprofen veya parasetamol gibi non-steroidal antienflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) grubundan antienflamatuar ağrı kesiciler, yalnızca ağrı semptomları akut bir şekilde ortaya çıkarsa alınmalıdır. Farklı bireylerde farklı etki gösterdikleri için farklı ağrı kesiciler denemek de faydalı olabilir.
  • Çoğu durumda opioid gibi güçlü ağrı kesiciler yalnızca geçici olarak kullanılmalıdır.

Önemli bilgi: Opioidlerle uzun süreli tedavi, yalnızca ağrının organik nedenleri ortadan kaldırılamıyorsa ve önceki tüm tedaviler başarılı olmamışsa düşünülmelidir. Özellikle kas-iskelet sistemindeki ağrı için opioidler uzun vadede diğer ağrı kesicilere göre daha iyi etki göstermez.

Hangi terapötik önlemlerin alınacağına doktorla birlikte karar vermek her zaman en iyisidir. Sabır ve güvenilir bir doktor-hasta ilişkisi, kronik ağrının tatmin edici tedavisi için esastır.

Kronik ağrı ile günlük yaşamda en iyi nasıl başa çıkılır?

Kronik ağrı uzun süreli tedavi gerektirir. Genellikle geçici olarak iyileşir ve ara sıra alevlenirler. Ağrının tam nedeninin bulunamaması genellikle hastalar için sinir bozucu bir durumdur. Kronik ağrı sırasında vücutta neler olduğunu daha iyi anlamak bu durumda faydalı olabilir. Kişinin mesleki çevresi ve yakınlarının kronik ağrılar konusunda bilgilendirilmesi da daha anlayışlı olmalarına yardımcı olabilir.

Kronik ağrı çeken kişilerin ağrılarını nasıl etkileyebileceklerini bilmesi önemlidir. Ağrıya rağmen iyi bir yaşam kalitesi elde etmenin yollarını öğrenmek de yararlı olabilir. Tıbbi ve terapötik uzmanların yanı sıra danışma merkezleri ve kendi kendine yardım grupları da destek sağlayabilir.

Nationale Kontakt- und Informationsstelle Selbsthilfe (NAKOS) (Kendi kendine yardım için ulusal iletişim ve bilgilendirme noktaları) web sitesinde bir bilgi bankası üzerinden uygun kendi kendine yardım merkezlerini bulabilirsiniz.

Kronik ağrı hakkında ayrıntılı bilgiyi nerede bulabilirim?

Kronik ağrı hakkında ayrıntılı bilgi, Deutsche Gesellschaft für psychologische Schmerztherapie und -forschung e. V. (Alman Psikolojik Ağrı Tedavisi ve Araştırma Derneği) ve Deutsche Schmerzgesellschaft e. V.'nin (Alman Ağrı Derneği) web sitesinde bulunabilir.

Deutsche Hirnstiftung e.V. (Alman Beyin Vakfı) web sitesinde, çeşitli ağrı bozuklukları hakkında toplu bilgiler ile sık sorulan soruların yanıtlarını sunmaktadır.

Deutsche Hirnstiftung e. V. (Alman Beyin Vakfı) tarafından kontrol edilmiştir

Tarih:
Bu yazıyı faydalı buldunuz mu?